Baştan
söyleyeyim. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel (1924-2015) 24 Eylül 1994 günü Fen-Edebiyat
ve İİBF binalarının temellerini
atmak üzere Muğla'ya geldi ve temel atma töreninden sonra, bugün Edebiyat
Fakültesinin kuzey-doğu köşesindeki çam ağacını 9. Cumhurbaşkanı olarak dikti.
Demek ki o çam dikileli 28 yıl olmuş. Bunun benim için özel anlamı var; benim
de Muğla'ya gelişim aynı yıl olmuştu. Yani benim Muğla'ya gelişimin de üzerinden
28 yıl geçmiş.
Keşke
o çam ağacına özel bakım yapılsa ve Demirel'in diktiği bir ağaç olduğu bilgisi
dibinde bir yere yazılsa. Elin oğlu Isak
Newton'un başına elması düşen ağacın tohumundan üretilen ağacı hatıra
olarak hâlâ devam ettirirken, sevelim veya sevmeyelim, devletimizin başında
görev yapmış birinin, üniversite gibi bir kurumun kampüsüne diktiği ağacı
korumak ve gerekli bilgiyi oraya asmak kadirşinaslık örneğidir. Demirel'in o
ziyareti basında daha çok platform çökmesiyle anıldı ama rahmetli konuşmasında,
kampüsün arkasındaki tepeyi göstererek "Bu tepenin yamacını da veriyorum
sizlere." demişti.
Demirel,
1996'da da geldi. Sanırım ondan sonra iki defa daha geldi. Görevdeyken 3 defa, bir defa da görevden
ayrıldıktan sonra, 2010 Haziran ayında mezuniyet törenine geldi. Yani,
rahmetli, üniversitemize 4 defa geldi.
Demirel'in
son gelişinde, protesto etmek için bir metin yazdım ve basın toplantısında
okumayı teklif ettim üniversitedeki arkadaşlara. Tabii ki Timur'un huzuruna
çıkan Nasrettin Hoca'ya hak verdim. Lafa gelince mangalda kül bırakmayanlar,
basın toplantısı fikrine destek olmadılar; ben de yazımı Hamle'de yayınladım.
Üniversitemize
diğer cumhurbaşkanlarımız da geldi. Mesela Ahmet
Necdet Sezer (1941-), görevi esnasında (2000-2007) ilk üniversite açılışına
Muğla Üniversitesinde 22 Eylül 2000 tarihinde katıldı. Töre Mavi Çatı'da
gerçekleşti. Rektör yardımcısı olduğum için ben sadece karşılama esnasında
kapıdaki protokol sırasında durdum; başka irtibatım olmadı.
Üniversitemize
gelen başka cumhurbaşkanı da 12 Eylül cumhurbaşkanı (1982-1989) Kenan Evren (1917-2015)'dir. Kenan
Evren, üniversitemize 3 defa geldi. İlki küçük çaplı bir mezuniyet veya yılsonu
yemeğimiz idi. Sanırım 1994 Haziran ayında oldu bu. Ben geleli 2-3 ay olmuştu.
Marmaris'te gerçekleşen yemeğimize Evren de katılmıştı ve Evren ile hiç
irtibatım olmadı o yemekte. Diğer gelişi,
1999 veya 2001-2002'de oldu. Gene bir açılış töreni idi galiba. Tören
Alanı'nda gerçekleşen merasim esnasında, ben rektör yardımcısı olduğum halde
protokol sırasına değil, Evren ile görüntü vermemek için arka sıralarda
oturdum.
Kenan
Evren'in diğer gelişi bir TV programı vesilesiyle oldu. Programın yapımcısı,
Kenan Evren ile gerçekleştireceği programı için Atatürk Kültür Merkezi'nin A
salonunu kullandı. Evren'in idamlar için
"Bugün olsa gene imzalardım" dediği o meşhuur toplantı da üniversitede yapıldı
ve o anlar, maalesef üniversitenin adını kirletti. Bütün Türkiye'de "İdam
kararları bugün olsa gene imzalarım" cümlesi üniversitemiz ile anılır oldu.
Afyon'da arabamın tamiri için sanayide bir tamirciye uğradığımda, Muğla
Üniversitesi'nde çalıştığımı söyleyince adamcağız yukardaki cümle ile beraber
andı üniversitemizin adını.
1994-2004-5
yılları arasında Üniversitemize hayli "devletlü" gelmiş demek ki. Rekor
Demirel'de. "6 defa gidip 7 defa gelme" alışkanlığı olduğu için rahmeti
üniversitemize de 4 defa gelmiş. İkincilik 3 defa ile Kenan Evren'de. Ahmet
Necdet Sezer ise 1 defa gelmekle sonuncu olmuş.
Demek
ki 1994 ilâ 2010 yılları arasında üniversitemiz "devletlü"lerin uğrak yeriymiş;
2010'dan bu yana üniversitemize 12 yıldır bu mânâda "devletlü" uğramamış.
Neyse.
Bir
çam ağacı hikâyesinin ardından neler çıktı gördünüz mü?