Bu ülke çok
büyük yangınlar yaşadı ne yazık ki.
İnsanlık
tarihinin en eski yerleşim bölgelerinden biri olan bu topraklarda, tarih
boyunca çok büyük yangınlar çıkmış. Neredeyse bütün Anadolu baştan başa yanmış.
Evliya Çelebi'nin bahsettiği "kedilerin yere inmeden bölgeler arası seyahatler
yaptığı ormanlar hani? Bizden önce de büyük yangınlar yaşamış bu coğrafya.
Eskiden savaş amaçlı kasıtlı orman yangınlarının yanı sıra kara ile çıkan
yangınlar da çok olmuş. Daha ateşin icat edilmediği yıllarda yıldırımlar çok
büyük alanların yanıp kül olmasına yol açmış.
Günümüzde orman
yangınları kasıtla çıkarılmaya başlandı. Özellikle PKK, Doğu ve Güneydoğu başta
olmak üzere pek çok alanda orman yaktı. Batı Anadolu taraflarında da terör
amaçlı kasıtlı yangınlar çıkarıldığı görüldü.
26 Temmuz 1996
günü Marmaris civarında çıkan yangın, çok büyük bir alanı kül etmişti. Sonra
Yılanlı yangını. O da bir dehşetti ama hiçbir yangın geçen seneki kadar dehşet
saçmadı. Antalya ve Marmaris civarından sonra Aydın taraflarında arka arkaya
çıkan yangınlar, yaklaşık 10 gün sürdü ve maalesef eli-kolu bağlı kalıp
seyrettik yangını.
Devlet çare için
çırpınıyordu ama bir yere gelip takılma söz konusuydu.
Muhalefet ise
tam da "yangına körükle gidiyor"du.
Allah aşkına,
geçen yıl yaşanan yangın faciasının önüne geçilmesi için muhalefetin bir kelime
faydası dokundu mu?
Zahmet olmasın
ben söyleyeyim: Hiç olmadı!...
Hani biz hep
birlikte bir millettik ve "tasada,
kıvançta" birdik?
Temsil edenlerin
resmi açıklamalarında görmedik ama muhalefet, yangınların çıkmasından zevk alır
gibi bir tavır sergileri geçen sene. Yangının iktidarı zayıflatacağını zannedip
böyle düşünenler ne yazık ki çoğunluktaydı ama biz 1974 Kıbrıs barış
Harekatı'nda "Başbakan Ecevit zor durumda kalsın" diye Yunanlıları
desteklemedik. Şimdi böyle bir durum yaşansan ve iktidarda benim
desteklemediğim bir iktidar olsa ben gene iktidarın başarısı için çalışırım.
Çünkü savaş kaybedilirse, ülke kaybedilir. Bunun gibi; orman yangınları bu
ülkenin ekolojik dengesini yok eder. Bu yüzden orman yangınları konusunda iç
siyasette yönelik gerilimler çıkarmanın kimseye faydası olmaz; ülkeye zararı
olur.
Bu yazıyı 1
Ağustos gününe girerken gece yazıyorum. Şu ana kadar büyük yangın haberi
gelmedi. Muğla'da 3, Aydın'da 1 yangın duyumu geldi ama bir kaç saat içinde
yangın ya söndürüldü, ya da kontrol altına alındı.
Bu çok büyük bir
başarıdır.
Özellikle
havadan müdahale, söndürülmelere çok etkili oldu. Uçaklar ve helikopterler arı
gibi çalıştılar ve tabiri caizse yangına göz açtırmadılar.
Rahmetli Demirel
"Depremle yaşamayı öğreneceğiz" demişti. Buna "Yangınla yaşamayı da
öğreneceğiz" ilavesini yapmak şart. Orman yangını başlar başlamaz, birkaç dakika
içinde müdahale edecek duruma gelmemiz lazım.
Olan sadece
orman yangını değil, milyonlarca irili-ufaklı hayvan canı da gidiyor. Allah
hiçbir canlıya yanarak ve suda boğularak ölüm yaşatmasın.
İnşallah kalan yaz günlerinde sadece güneş sıcaklığından şikâyet ederiz.