17 Nisan 1997 Günlü
yazımdır.
Alparslan Türkeş'in ölümü dolayısı ile ülkücü
hareketin nasıl vefalı olduğunu yetiştiği ocağı unutmadığını gördük. Hatta
hayatını istikbalini başka kuruluşlara bağlayan insanlar tanıdık. Ülkenin
kaderini daha değişik görüşteki insanlarla birleşerek. Yönlendirenleri gördük.
Bunlardan günün eksi ve artılarını zerinde toplayan
bir ünlümüz var. Mehmet Ağar.
Kendisinin ne kadar sıkıntılı günlerde olduğunu
biliyoruz. Yarını için nelerin onu beklediği de henüz bilinemiyor. Bu kara
tabloyu taze tutmaya çalışan medya var, siyasi partiler var.
Madalyonun ön yüzü oysa çok değişik çok parlak
görünüyor. Bir yandan kızının acısı, bir yandan, kendi partisi bakanlıktan
uzaklaştırdı. Bir yandan kendi ekip arkadaşlarının az da olsa bazıları kendi
can telaşı ile eski amirleri olan Mehmet Ağar için aleyhte olmuşlardır.
Ama öyleleri var ki, imzayı da yetkiyi de emirleri de
ben verdim diyenleri de var.
Bütün bunların eğrimi doğrumu diye bir ölçüsü de var.
Mehmet Ağar ülkenin neresine giderse, orada yanında Başbakan veya vekili de
olsa, alkışlar gösteriler, çığlıklar hep Ağar için yapılıyor. Bu millet
Edirne'den Kars'a, Hakkâri'den Muğla'ya kadar bu kararı, bu görüşü nasıl hep
beraber benimsedi. Olaylar o kadar ters tepki yaptı ki MHP adaylığı teklif
ediliyor. Şayet böyle bir kararı olsa seçilecektir DYP Genel Başkanlığı mı,
daha ne gibi halka giden yollar varsa onu bu millet bağrına basacaktır. Ona kim
dokundu ise iflah etmiyor.
Ben Erzurumlu vatandaşa sordum. Neden bu kadar candan
tezahürat yaptınız bu adam hakkında ne biliyorsunuz?
Bana şunları söyledi.
Her devletin gizli istihbarat teşkilatı, var. Amerika
başka ülkelerde ihtilal bile yaptırır. Rusya'nın KGB'si var. Yalnız İslam
düşmanlığı için kurulmuştur.
Yahudilerin istihbaratları o kadar güçlü ki; Mısır
harbinde telsizleri ile Mısır askerini ters yöne sevk edebilmişlerdir. Yani
Arap dilini aynen Mısırlı komutan gibi konuşuyordu.
Bizde de Avrupa'da, Amerika'da elçiliklerimiz Ermeni
Asala örgütünce basılıyordu, elçilerimiz öldürülüyordu. Bir gizli güç, zaman
içinde bu olayları durdurdu.
Acaba o olayların kökünü kazıyanlar kimlerdir.
Amerika'ya bir Türk MİT'i gidecek, elinde mavi pasaport ve değişik isim ünvanlı
belgeler gerekmez mi?
Bunu siz vatandaşa sormadan karar verirseniz işte
böyle kuyuya attığınız taşı yüz kişi çıkaramaz diyorum.
Hac Konusu
Hac bir defa farz, diğerleri nafiledir. Yani
gitmediğim zaman günahı yoktur. Hele ülkede dini istismar konusu tartışılır
halde iken 25'incisi gidiyorsa, bu ancak bir kısım fanatik partililere mesaj
olur. Haklı olarak tepki alır.
Kurban Derileri
Kurban derileri tamamen ilk kuruluş gayesine
döndürülerek Tayyare Cemiyetine verilmeli. Ancak her Kurban ve Ramazan
fitresinde kaç savaş uçağı alındığı millete ilan edilmelidir.
T.H.K. Hava Kuvvetleri'nin sivillerle diyaloğu olan
kurum haline getirilmelidir. Hayır, için vermeliyiz ama uçak alınmalıdır.
Bugünkü hali ve gerisi masaldır. Ata'nın adını bari istismar etmesinler.
Günahtır.
Bunları ben değil halkımız istiyor. Diyorum ki,
oylarımız diyerek: Mübarek Kurban Bayram'ımızı candan kutlarım.