Necmettin
Batırel
AK
Partinin iktidara geldiği 2002 yılında Türkiye'nin nüfusu 65 milyon 600 bindi.
Bugün 83 milyon 500 bin... 19 yılda 17 milyon 900 bin kişi çoğaldık. 2002'de
istihdam edilenlerin sayısı 20 milyon 500 bin kişi idi.. Bugün iş gücüne
katılım 32 milyon 600 bin... 19 yılda 12 milyon 100 bin ilave istihdam
sağlandı. Hem de Suriye ve Afganlıların kaçak olarak çalışmasına rağmen,
2002'de nüfusun %31'i çalışıyordu. 2021'de nüfusun %39,04'ü çalışıyor.
Türkiye'de işsizlik oranı Temmuz'da %12 oldu ama işgücü 631 bin kişi arttı.
Toplam işsiz sayısı 3 milyon 900 bin... Türkiye'de bugünkü en büyük problem
genç işsizler. 15-24 yaş grubunu kapsayan nüfusta işsizlik oranı yüzde 23,1 ile
son derece yüksek. Her yıl üniversiteden 900 bin genç mezun oluyor. Bunların
600 bini aktif iş arıyor. Gençlerin ellerinde diplomaları var, ama mesleki
tecrübeleri yok. İş dünyasının aradığı vasıfları taşımıyorlar.
Aslında
kabahatin büyüğü onlarda. Kendilerini yetiştirmiyorlar. Her şeyi devletten
bekliyorlar. Üniversite sonrası zamanlarını öldürüyorlar. Oysa Part Time kendi
alanlarında son derece düşük ücretle hatta ücret almadan çalışsalar bilimle uygulamayı
birleştirip kalite kazanacak, aranan eleman olacaklar. Bunu yapmaktan
kaçıyorlar. Yaz tatillerinde gezip tozuyorlar, cep telefonlarını ellerinden
düşürmüyorlar, iş beğenmiyorlar. Armut piş ağzıma düş devri kapandı. Ben 11
yaşımda tatilde Nalbur'da günde 10 saat çalışıyor eğri çivileri düzeltiyordum.
Bugün ailesine yük olan milyonlarca genç var. Hükûmet bu soruna karşı Genç
İstihdam Ulusal Strateji Belgesini hayata geçiriyor. Programda öğrencilere staj
ve diğer yetenek yönetimi bilgileri verilecek, mesleki rehberlik öğretilecek.
Öğrencilerin iş hayatına geçiş öncesi farkındalıkları kariyer merkezleri ile
güçlendirilerek reel sektörün talep ettiği beceriler sağlanacak. Bakalım bu
programlara kaç genç katılacak?
2002'de
Türkiye'nin toplam millî geliri 241 milyar dolardı. Bugün 765 milyar dolar. 19
yılda kişi başına düşen millî gelir 3 bin 688 dolardan 9 bin 150 dolara
yükseldi. Halkın refah payı 5 bin 462 dolar arttı. 2002'de Merkez Bankasının
kasasında 27,1 milyar dolar vardı. Bugün 119,2 milyar dolar var. 19 yılda
rezervler 92,1 milyar dolar arttı. 2002 yılında Uluslararası Para Fonu'na
(IMF'ye) Türkiye'nin 16 milyar 246 milyon SDR (23 milyar 295 milyon dolar)
borcu vardı. 1 SDR=0.7051 dolar ediyor. IMF'nin borcu 2013 sonunda son kuruşuna
kadar ödendi.
2002
yılında Türkiye'nin toplam ihracatı 36 milyar dolardı. Bugün 207 milyar dolar.
171 milyar dolar arttı. Rakam neredeyse 6'ya katlandı. 2002'de asgari ücret 184
liraydı, bugün brüt 3.577 lira. Reel artış %150. Türkiye'nin 448 milyar
dolarlık brüt net dış borç stokunun millî gelire oranı %62,8... 262 milyar
dolarlık net borcuna millî gelire oranı ise %31 ile son derece düşük. Aynı borç
oranı Hollanda'da %477, İngiltere'de %311, Fransa'da %189, Almanya'da %145,
ABD'de %98 düzeyinde... Bunlar güya gelişmiş ülkeler ama borç içinde
yüzüyorlar.
AK
Parti sadece ekonomide değil, sosyal hayatta, adalette, dış politikada, savunma
sanayiinde terörle mücadelede destan yazdı, Türkiye'ye çağ atlattı... Gözler
kör ise, güneşin suçu ne?