"Seni uzaktan sevmek, derler ya.
Seninle hiç tanışmadan dışarıdan birgöz olarak gözlemlemek iyi geliyordu bana. Yazacağım bir hikâyemin konusu,kahramanı karşımdaydı."
Ben sana bakarken yüreğim dağlanmıyorhele acıma duygusu asla. Şefkat duygusu var mı, var. Ya sarıp sarmalama, tayüreğinin içine kondurma. O da var. Dahası var. Ben seni gördükçe güçleniyorum.Gurur duyuyorum seninle. Sendeki yaşama sevinci hele hayata tutunuşun. Öylesağlam kökler salmışsın ki toprağa seni kimse yerinden kopartamaz.
Seni ilk gördüğüm günü hatırlıyorum.Arkadaşlarının kollarında çıkartılıyordun merdivenlerden. Saltanatını o zamanilan etmiştin besbelli. Arkandan senden daha ağır sandalyen taşınıyordu. Seni osandalyede bir sağa bir sola öyle usta manevralar içerisinde ilerlerkengördüğümde şaha kalkmış bir atı dizginlemiş usta bir sürücü gibiydin.
Kimseye bir zahmetin, ağırlığın yoktu.Her işini ustaca yapıyor, zaman zaman ustaca yönetiyordun. Senin dilin sevgidiliydi. Sevgiyle nice gönüller açılıyordu önünde. Gözündeki ışık herkesiaydınlatıyordu aslında. Arkadaşların seni ne kadar da çok seviyordu. Hiç ayrılmıyorlardıyanından.
Sohbetine gelince gırgır şamata almışbaşını gidiyor. Herkes seninle mutlu oluyordu. Belki sen olmasaydın bu kadarmutlu da olamayacaklardı.
Seni uzaktan sevmek, derler ya. Seninlehiç tanışmadan dışarıdan bir göz olarak gözlemlemek iyi geliyordu bana.Yazacağım bir hikâyemin konusu, kahramanı karşımdaydı.
Nöbetçi olduğum bir sabahtı. Baban seniher zamanki gibi erkenden getirmiş. Okul girişinin önünde seni içeriye taşımakiçin hazırlık yapıyordu. Önce sandalyeni yüklendi. Yavaş yavaş arabadançıkarmaya başladı. Sense arabanın penceresinden etrafı kolaçan ediyordun.Arkadaşların henüz gelmemişti. Başını cama dayadın. Cam buğulandı. Elinle birkalp çizdin. Sonra kalbin ortasına bir gülücük.
Baban sandalyeyi merdivenlerdençıkarırken ben seninle ilk defa göz göze geldim. Bana baktın öyle güzelgülümsedin ki. Arabanın kapısını açıp kollarımı sana uzattığımda hiçtereddütsüz sen de bana doğru hareket ettin. Seni hemen kucaklayıp merdivenlerden içeriye taşırken başını omzumakoydun. O kadar sıcaktın ki. O soğukta beni sen ısıttın. Babanla senisandalyeye oturtunca, "Teşekkür ederim öğretmenim." dedin. Ne dediğimihatırlamıyorum. Sen sınıfına doğru giderken arkandan akan göz yaşlarıma engelolamıyordum. Bu nasıl bir mutluluktu Ya Rabbi?
Birkaç gün görmedim seni. Yine uzaktanhikâye kahramanımı takip etmek istiyordum oysa. Sizin bulunduğunuz koridorayönelmiştim ki önümde bitiverdin. "Merhaba öğretmenim. Nasılsınız?" dedin. Işıksaçan gözlerin, mutluluğun resmini yapabileceğim güler yüzün beni o kadarheyecanlandırdı ki sanki öğrenci olan benmişim gibi kalakaldım. Kısık bir sesle"Merhaba evladım." dedin.
"Öğretmenim bana çay ısmarlar mısınız?"dedin. "Tabiki çok mutlu olurum." dedim. Şaşkınlığımı üzerimden atamadanseninle karşılıklı çay içerken buldum kendimi.
"Zamanı gelmişti öğretmenim. En sıkıhayranlarımdan biriyle ne zamandır konuşmak istiyordum. Siz dersime girmesenizde okula gelmeden şöhretiniz kulağıma çalınmıştı. Beni hem şaşırtan bir o kadarmerakta bırakan okul açıldığından beri her yerde beni takip etseniz de hiçkonuşmamanız oldu. Sizin hikâyeler yazdığınızı öğrendiğimde yeni bir hikâyeninkahramanı olabileceğimi düşünerek o kadar sevindim ki. Hele sizin beni arabadanalıp içeri taşıdığınız gün kalbiniz o kadar hızlı atıyordu ki. Dedim kiöğretmenim beni çok güzel anlatacak. Eksiklikleri kapamak için konuşmamızgerektiğini biliyordum."
Kahramanım hikâyesini kendi kendineyazıyordu hatta yazdırıyordu. Anlattıkça anlattı az çok bildiğim hikâyesini.Ama bilmediğim yaşadığı her zorluğa rağmen hiçbir zaman yılmadığı, hedeflerineulaşmak için önüne çıkan her engeli aşması gerektiğini bildiğiydi. Ve bunubildiği en iyi yolla yapıyordu. Sevgiyle ve inanarak.
Daha sonraki yıllarda hiç ayrılmadık,üniversiteyi kazandı, kendi işini kurdu. Bütün engelleri yıkarak engeli olaninsanlara engellerini aşmaları için yardımcı olmaya başladı. Kafadaki engelleryıkıldıkça ortada engel kalmıyordu ki zaten.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.