Bizim bildiğimiz dünya 36 yılda başladığı
tarihe gelir denilirdi. Ama içinde yaşayınca bunun 33 yıl olduğu ortaya
çıkıyor.
HAC
1989 yılı Haziran ayı sonunda karayolu ile
Hacca gittik. 6 günde Medine'ye varabildik.
Sıcaklık 70-80 derecelerinde olduğu
söyleniyordu. Temmuz ayında kurban bayramı oldu. Gereken ibadetleri de
yaptıktan sonra Mekke'den ayrıldık Medine'ye geldik. Burada 40 rekât namaz 8
günde kılınıyor. İbadet aralarında ziyaretler yapılıyor. Sevgili
peygamberimizin kabrinde; camisinde usulüne uygun ziyaretler ve
ibadetler yaptık. Yazımın devamında o tarihte tutuğum notlar ve belgeler
olacak.
HAC YOLU-1
Hac yolu inananların yolu.
Bu yolculuk bambaşka duygular içinde devam
edip gidiyor.
Daha evinden ayrılmadan yakınların ve
dostlarının yakın ilgisi ve candan uğurlamalar, hacı adayının yeni bir dönemin
içine girdiğini müjdeliyor.
Bu duygularla çıkılan mukaddes yolculukta
her zorluk daha da iman şevkini tazeliyor. Geçtiğimiz topraklar, köyler,
kasabalar size adeta Cennet Bahçeleri misali görünüyor. İlk ziyaret Konya ve
Mevlana Hazretlerinin hayat hülasasını dinliyor ve okuyorsunuz. Ve diyorsunuz
ki, sırça köşklerden âlimler zor çıkar...
İkinci ziyaret yeri Tarsus.
Lokman Hekim Hazretleri ve Bilal'i
Habeş'inin mescitlerinde ikişer rekât namaz kılıp, rehberden hayat hikâyelerini
dinledikçe, İslamiyet'in büyüklüğüne teslimiyetiniz tazeleniyor.
Tarsus'ta İslami eser; türbe, mescit,
camii gibi pek çok rivayet duyduk ve gördük. Üzüm diyarı, zengin belde Tarsus.
Ahsab-ı kehf mağarası ve olay hakkında bilgi verilmiştir. Bu mağarada 3 genç
insan 300 sene uyumuş ve uyandıklarında da yanlarında bulunan paralardan tarih
tespit edilmiş, mağaraya o günkü yönetimden kaçarak saklanmışlar ve aynen Hz.
İbrahim ateşin yakmadığı gibi yaratan bunları da uyutmuştur.
Üçüncü sayılı ziyaret yeri Urfa; Hazreti
İbrahimi ve Hazreti Eyüp Peygamberin yaşadığı mukaddes topraklar...
Balıklı havuzun hikâyesi ayrı. Eyüp Peygamberinki
ayrı. İslam tarihi ve mimari eserleri ile Osmanlı sanatı birleşmiş ve Urfa
mukaddes yer olmuş. Binlerce hacı adayını gayet rahat barındıran Şanlıurfa
büyük şehir. Bu arada bölgede sık söylenen bir olayı size anlatmak istedim.
Şöyle ki; Hz. İbrahim'i yakmak için yanan ateşi söndürmeye giden bir karıncayı
soruyorlar. Nereye böyle acele acele. Karınca diyor ki o ateşi söndürmeye
gidiyorum deyince. Öteki diyor ki senin gücün ona yetmez. Karınca diyor ki:
niyetimi görsünler.