23
Nisan 1920 günü Ankara'da Büyük Millet Meclisi açıldı.
9
Eylül 1922 gününe kadar süren Kurtuluş savaşımızı 23 Nisan 1920 günü kurulan
Büyük Millet Meclisimiz yönetti.
Mustafa
Kemal Paşa da bu kutsal meclisimizin Meclis Başkanı idi ve bu sıfatla Kurtuluş
savaşımızın Başkomutanlığını yaptı.
29
Ekim 1923 tarihinde de Türkiye Cumhuriyeti, yine bu yüce meclisimizce kuruldu.
622
yıl süren Hanedanlık sona ermişti ve halk yönetimi denen Cumhuriyete geçmiştik.
Cumhur
"Halk" demek idi.
Aradan
102 koca yıl geçmiş ve Cumhuriyetimiz en güçlü zamanını yaşıyor.
Dünyada
hala Cumhuriyet ile tanışamamış birçok ülke var.
Hem
de "En mükemmel demokrasi bizde " iddiasında bulunan Avrupa ülkeleri
var aralarında.
İngiltere,
İsveç, Norveç, Hollanda, Belçika, Lüksemburg, Danimarka ve İspanya gibi Avrupa
devletleri bunlar.
Bazı
aklı evveller "Biz yıllardır bu ülkelerde yaşıyoruz, hanedanların yönetime
müdahil olduklarına hiç şahit olmadık" diye bu ülkelerdeki hanedanlıkları
savunuyorlar.
Hanedan
üyeleri doğar doğmaz "ülke nasıl yönetilir" diye eğitimden
geçiriliyorlar.
Hanedanların
kaybedecek bir şeyleri olmadığı için, hiç hırçınlık yapmazlar ve seçilen
Başbakanlara kibarca "rica ediyorum" diye kesin emirler verirler.
Cumhuriyet
fazilettir, kıymetini bilelim.
Tabi
ki Cumhuriyet yönetiminin de aksayan yanları bulunuyor.
Mükemmellik
tanrıya has bir sıfattır.
Ülkemizdeki
Cumhuriyet (Demokrasi) uygulamasının aksayan yanlarının başında parti içi
demokrasinin olmamasıdır.
Bu
kusurumuzu da en aza indirebilirsek, mükemmele biraz daha yaklaşabiliriz.
Kendisini
hür, özgür hisseden bir insan daha üretken daha mutlu oluyor.
23
Nisan Bayramımız kutlu olsun.
70
yıl önce yani 23 Nisan 1952 günü Muğla Cumhuriyet meydanında, öğrencisi olduğum
Dumlupınar ilk okulunu temsilen Atatürk anıtının önünde, "Sevinin
arkadaşlar, bugün 23 Nisan, Neşe doluyor insan" adlı şiiri okumuştum.
Her
şey bir rüya gibi.
Tekrar,
23 Nisan Bayramını kutluyor, ülkeme barış ve mutluluğun daha çok gelmesini
diliyorum.
İyilik,
iyidir.
Herkesin
iyi olmasını da diliyorum.