"Menteşe Belediyesi halkın
mı, çimentocuların mı yanında?" başlıklı son yazımı "Yoruldum, yorumu
sizlere bırakıyorum..." diye noktaladım.
Gerçekten çok yorgundum. O
yazı 39 derece ateşle yazılmış bir yazı oldu. Hala yorgunum, ama o günkü
kadar değil. Cuma gecesini uykusuz geçirdim. Sabaha kadar kesintisiz yağan
yağmur yoldaşım oldu...
Yağmur bereket... Allah
afatsız versin.
Menteşe'nin ünlü Karabağlar yaylasında kuyular doldu.
Barajlarda seviye hızla yükseliyor. Muğla'da önümüzdeki yaz bahar
aylarında gerek içme suyunda gerekse tarım sulamasında sorun yaşanmayacak
görünüyor. Bakarsınız mazotta, gübrede, ilaçta kolaylıklar da gelirde çiftçi
bir soluk alır...
xx xx xx
Geçtiğimiz günlerde Karabağlar
Yaylası'nda "su baskınlarına karşı" toplantı yapıldı.
Toplantı basına Menteşe Belediyesi'nden yapılan paylaşımla "Karabağlar
Yaylası'nda Su Baskınlarına Karşı Ortak Çözüm Arayışı" başlığı ile
yansıdı.
Benim bildiğim Karabağlar
Yaylası'na su baskını hep olmuştur. Karabağlar'ı "yayla"
yapanda bitki örtüsü ve o bitki örtüsünü yaşatan ve irimleri, kesikleri
oluşturan su baskınlarıdır!
Tabii yaylaya beton ve
çelik girmeden önce...
Haber "Muğla'nın Menteşe
ilçesinde yoğun yağıştan kaynaklanan su baskınları ile Karabağlar Yaylasında
biriken suyun tahliyesinde yaşanan sorunlara yönelik inceleme başlatıldı."
diye başlamış.
Şaşkınlık içindeyim. Yahu
Allah aşkına yaylada biriken suyu tahliye ederseniz geriye ne kalır?
Tabii ben yapılmak isteneni
anlayamamış da olabilirim... Ancak "yaylalı" 19 Mayıs'ta
yaylaya, 29 Ekim'de Muğla'ya göçmeye başlar. Çünkü sular Mayıs'ta
çekilmeye başlar. Bu telaş niye?
xx xx xx
Habere göre, "Menteşe
Belediyesi, MUSKİ, Karabağlar Geliştirme ve Güzelleştirme Derneği, Menteşe
Çiftçi Mallarını Koruma Başkanlığı ve DSİ temsilcilerinden oluşan" bir
komisyon oluşturulmuş. 3. Derece Kentsel ve Doğal Sit alanı olan Karabağlar
Yaylasında ikamet eden vatandaşların da katılımıyla gerçekleştirilen
toplantıda, farklı mevkilerde inceleme yapılmış.
Haberde "Kapalı havza ve
göletlenme bölgesi olan Karabağlar Yaylası'nda aşırı yağışlar sonrası suların
geç çekilmesine neden olan sorunların yerinde tespitine yönelik inceleme sonucu
bir dizi önlem ve kararlar alındı. Buna göre; Yağış sonrası dere yataklarında
biriken tıkanıklıkların açılması için periyodik olarak temizlik yapılması,
özellikle Çayır mevkiinde kaçak moloz dökümleri ile bölgede oluşan çevre
kirliliği ve yollara yapılan bilinçsiz dolguların önlenmesi, kaçak artezyen
kuyularının açılmasına yönelik tedbir alınması kararlaştırıldı." diye
kaydedilmiş.
"göletlenme bölgesi"
denilirken "göllenme bölgesi" demek istenilmiş olabilir... Evet Karabağlar
Yaylası bir göllenme bölgesidir. Oradan su tahliyesi o göllenmeyi ortadan
kaldırmaz mı? Mesele irimlerde su akışını önleyen çöplerin, molozların
temizlenmesi ise, bu "yapılması gerekenleri" yapması gereken Menteşe
Belediyesi değil mi?
xx xx xx
Menteşe Belediyesi geçtiğimiz aylarda yayladaki kesikleri koruma adına "Kesiklerin
ortadan kaldırılarak taş duvar veya tel çit çekilmesine izin verilmeyeceğini"
duyurmuştu. Beni de bir gülmek almıştı.
Papatyaları, göç
çiçeklerini, böğürtlenleri, tilkişenleri, on onbeş çeşit kavurmalık, böreklik
otlara, daha pek çok bitkiye ve gort tavuklarına, karatavuklara, öteki kuşlara,
börtü böceğe ana kucaklığı yapan kesikler birer birer taş, çelik ve betonla yok
edilirken Menteşe Belediyesi neredeydi acaba?
Oluşturulan komisyon
tarafından alınan kararda ayrıca "Karabağlar Yaylası'nın flora, faunası
ve yaşam kültürü ile korunması gereken özel bir yaşam alanı olduğu, korumanın
doğru kararlar alınması ve bölgede yaşayan vatandaşların bilgilendirilmesi ile
mümkün olduğu" vurgulanmış.
Bence bu vurgu Karabağlar Geliştirme
ve Güzelleştirme Derneği tarafından yapılmıştır...
Habere göre, komisyon
tarafından yapılan inceleme sonrası bir açıklama yapan Karabağlar Geliştirme
ve Güzelleştirme Derneği Başkanı Mehmet Üzümlüoğlu özetle şu ifadelerde
bulunmuş:
"Geldiğimiz noktada
vardığımız yer; bu iş tek başına Menteşe Belediyesi'nin sorumluluğunda değil.
3. Derece kentsel ve doğal sit alanı olarak Karabağlar Yaylası birçok resmi
kurumun da sorumluluğunda. Belediyenin orada bir işlem yapabilmesi,
çalışabilmesi, kanalların açılması ve fazla yığıntıların temizlenmesi için
Anıtlar Kurulundan, Çevre İl Müdürlüğünden, Valilikten ve gerekli tüm
kurumlardan onay alınması lazım. Bunun için de imza toplayıp bir dilekçe ile
yetkili resmi kurumlardan izin verilmesini talep edeceğiz. Zira yaylanın en
önemli sorunlarından birisi, belki de en önemlisi yollara döşenen, suyun
akmasını önleyen dışardan gelen malzemeler."
Bu ifadelerin sahibi Menteşe
Belediye Başkanı Bahattin Gümüş olsa anlardım. Kendisinin sorumluluğu
yok... Başka önemli işleri olmalı...
xx xx xx
Önlemlerin anlatıldığı noktada
"Yağış sonrası dere yataklarında biriken tıkanıklıkların açılması için
periyodik olarak temizlik yapılması, özellikle Çayır mevkiinde kaçak moloz
dökümleri ile bölgede oluşan çevre kirliliği ve yollara yapılan bilinçsiz
dolguların önlenmesi, kaçak artezyen kuyularının açılmasına yönelik tedbir
alınması" ifadesine fena takıldım.
Gerçekten bu işler Menteşe
Belediyesi'nin işi değil mi? Osman Gürün'ün, rahmetli Orhan Çakır'ın
ve Erman Şahin'in başkanlıklarında böyle bir komisyona neden ihtiyaç
duyulmadı?
Yaa insan kaçak dökülen
molozları da mı görmez?
MUSKİ Genel Müdürü Baki
Ülgen de geçenlerde "Bodrum'a
Günde 1500 Ton Ek Su Kaynağı" diye haber paylaştı.
Muğla Su ve Kanalizasyon
İdaresi (MUSKİ) Bodrum'un su
sorunu yaşamaması için yaptığı çalışmalara bir yenisini daha eklemiş ve bu
çalışmada Mumcular Mahallesi'nde yeni bir sondaj kuyusu açılarak devreye
alınmış. Açılan kuyunun gerekli hat ve enerji bağlantıları yapılırken, pompa
montajları da tamamlanmış. Tamamlanan çalışma ile Bodrum'a önemli bir su
takviyesi kazandırılmış.
Menteşe'de Düğerek ile Yaraş arasında açılan
artezyen kuyularından neden söz edilmemiş anlamadım. Duyumlarıma göre ilgili
bakanlıklar artezyen kuyuları ile ilgili Muğla Büyükşehir Belediyesi'ne
uyarıda bulunmuş. Eğer bu doğruysa İl Sağlık Müdürlüğü ile Çevre
Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü görevini neden yapmıyor acaba?
Bir de DSİ'yi merak
ediyorum; Menteşe Belediyesi'ni biliyoruz da DSİ ne işe yarıyor
acaba...
----------------------------------
GÜNÜN SÖZÜ: Eğer kış, "Baharı yüreğimde
saklıyorum" deseydi, ona kim inanırdı. -- Halil Cibran.
ÇİVİ
Bugün kalpaksız Kuvayı
Milliyeci Uğur Mumcu'nun katledilişinin yıldönümü. Halkımız unutmadı O'nu.
Ruhu şad olsun.
Beni Bi Hüzün Aldı.