HalilCanda, 2011'de Hamle'de yazdı.
AhHalep.
Dünya'nınmerkezi misin?
Yılların,kervanların, kavimlerin eskitemediği şehir.
Arapdünyasının en önemli şehirlerinden biri olduğu yüzyıllar boyunca.
Bugünde altı milyona yaklaşan nüfusuyla Suriye'nin ekonomik başkenti.
Çağlarboyunca ticaret ve kervan yollarının üzerinde olan var olan bu şehir bağrındaonlarca inancı, milleti ve hatırayı barındırıyor.
Antakya'danCilvegözü sınır kapısından özel aracımızla yola çıkıyoruz. Suriye topraklarındada Bab Al Hava sınır kapısı karşılıyor bizi. Son yıllarda Türkiye ve Suriyearasında vizeler kalkınca sınır kapılarına da bir canlılık gelmiş.
Yolumuzuzun değil. Bir saat bile sürmeden Halep'e giriş yapıyoruz. Halep, Arapça'da1"taze süt" anlamına geliyor. Köklerime yabancı bir şey değil burası.Caddelerinde dolaşırken insan kendini çok da yabancı hissetmiyor.
Araplar,Türkler, Ermeniler hatta az miktar da olsa Musevilerin yaşadığı kozmopolit vekadim bir şehir.
Arabaylaönce yeni Halep caddelerinde geziyoruz. Ne zenginlik. Ne ihtişam. Apartmandaireleri sıra sıra. Ama apartman demek haksızlık. Bu binaların her biri birerşaheser. Dışarıdan baktığınızda her biri bir saray gibi. Halep yöresine özgübir taşla kaplanmış binaların cepheleri. Çok da özenerek işlemişler taşları.Halep'in bu yeni mahallesinde müthiş bir şehircilik gelişmiş. Dünya'nın çokyerine gittim. Dubai'de yapılan
gökdelenlerbile Halep'teki saray yavrusu binaların yanında sönük kalıyor. O devgökdelenlerde güvenlik var, konfor var. ihtişam var, azamet var ama ruh yok.İşte Halep'in bu bölgesindeki binaların her birinin ayrı bir ruhu var.
Halep'inkalbine doğru gidiyoruz. Halep kalesi ve kapalı çarşısına.
Fazlayorulmamışken önce dünyanın en büyük ve en iyi korunmuş ve en eski kalesini.Halep Kalesini ziyaret ediyoruz.
Kaledev gibi silüetiyle karşılıyor bizi. Girişte dev bir hendek var. Eski çağlardabu hendeğin içinde su ve timsahlar yaşarmış. Kaleye kaçak yollardan girmeyekimse cesaret edemesin diye. Şimdilerde Suriye kültür bakanlığı bu hendeğitekrar suyla doldurmayı planlıyor. Eski günlere hoş bir gönderme.
Kapınıngirişi "L" şeklinde. Kuşatma zamanlarında dev kütüklerle, koçbaşlarıylakapıyı kiram amaları için zekice düşünülmüş. Zaten Halep kalesi dünya tarihindekuşatma ile ele geçirilemeyen tek kale. Kapıdan içeri giriyoruz. İçerisi ayrıbir şehir. Dar sokaklar, size bir kalenin içinde değil de ayrı bir şehirdegeziyormuş gibi hissettiriyor. Burada binlerce insan yıllar boyunca kalabilir.İçeride su kuyuları, camiler, hamamlar, sığınıklar, dehlizler var.
Kaleniniçinde kale komutanlarının kullandığı bir kabul salonu var ki muhteşem birahşap işçili ile bezenmiş tabanından tavanına kadar.
Kulelerineçıkıyoruz kalenin. Buradan Halep'i kuşbakışı izlemek çok güzel.
Çıkışıkale komutanlarının zor zamanlarda kullandığı gizli bir geçitten yapıyoruz. Hiçbeklemediğimiz anda kendimizi kalenin kapısında buluyoruz.
HalepKalesini dışarıdan seyretmek yetmez. Mutlaka içini de görmelisiniz. Dünyaüzerindeki en muhteşem yapılardan biri.
Kale'dençıkıp hemen karşıdaki Zekeriya camiine giriyoruz. Bu camii içinde ZekeriyaPeygamber'in türbesini taşıyor. Emeviler zamanında yapılmış bu camii. Eski taşminaresi uzunlamasına dikdörtgen şeklinde.
Bucamide sabah namazından yatsı namazına kadar hafızlar devamlı Kuran okurlar.
Bucamideki en etkileyici şey ama hafızlardır. Camiinin avlusunda tabureleriüzerinde otururlar ve devamlı Hatim indirirler. Camii'ye gelen ziyaretçilerdencüzi bağışlar alarak hayatlarını idame ettirirler. Küçük bir bedel ödediğiniztakdirde sizin için de özel olarak okurlar. Bu özelliğiyle bu camii beni en çoketkileyen dini mekan oldu diyebilirim.
0Camiinin hemen yanından dünyanın en büyük kapalı çarşısına giriyoruz, önkilometrelik kapalı bir çarşı bu. Bu çarşıyı değil bir günde bir haftada bilebitirmek zor gibi. Binlerce dükkan. Kimisi Halep işi ipek kumaşlar satıyor.Kimisi kuyumcu, kimisi gümüşçü. Tatlıcılar, kasaplar, hatta balıkçılar.
HalepKapalı çarşısı alışverişi sevenler için (en çok da bayanlara) bir cennet.Cebinize bir miktar para koyun ve bu çarşıda kaybolun. Zaman ve mekan mevhumunuunutun. O dükkan senin bu dükkan benim. İçeriye girin. Esnafla istediğiniz kadarpazarlık yapın. Hiç Arapça bilmeseniz bile anlaşmakta zorlanmayacağınızıgöreceksiniz.
Herşeyin ne kadar ucuz ve otantik olduğunu tecrübe edeceksiniz.
Bukilometrelerce uzayan çarşıda bitip tükenmeyen bir insan s e 1 i. y 1 ekarşılaşacaksınız.
Hattaarkadaşlarınızı kaybedeceksiniz. Sonra ummadığınız bir caddede birbirinizerastlayacaksın iz.
Temizmidir diye düşünmeden herhangi bir tatlıcıdan bol fıstıklı baklava yufkasınasarılmış sandiviç gibi bir tatlı olan Abbese alın .Onu ısıra ısıra gezin. Sankigüne yeni başlamış gibi hissedeceksiniz.
Bumuhteşem çarşıyı Halepliler bile tam anlamıyla çözebilmiş değildir.
Gümüştelkari işlemeler, ipek hediyelikler, hatta sedef kakmalı tavlalar alıyoruz.
Gezmektenbitap düştük.
HalepKalesinin karşısında, çarşının ucundaki çay bahçelerinden birini oturuyoruz.Halep'lilerin dinlenmeyi en çok sevdikleri yer burası. Nargile ve nanelilimonata. Biraz sonra gevşiyoruz.
Hemenyakındaki -Hürse v Paşa camisini görmemek mimarların en ulus Sinan'a ihanetolurdu. Zamanın Halep Beylerbeyi Hüsrev Paşa Mimar Sinan'a yaptırıyor bucamiyi. Sinan'ın ilk eserlerinden biri. Süleymaniye, Selimiye yanında küçük bircamii. Ama sade ve hoş.
HüsrevPaşa Camiinden biraz yürüyerek, tarihi Bimaristan'a gidiyoruz. Yolun kenarındahallaçlar ellerindeki sopalarıyla pamukları dövüyorlar. Dar kaldırımlardanhızlı adımlarla yürüyoruz. Yoğun bir araç trafiği var.
Bimar i s tan, eski devirlerdeki akıl hastaneleri. Avrupa'da engizisyonun akılhastalarının ruhundaki şeytanı çıkarmak adına insanlara işkenceler yaptığı,sara hastalarım diri diri yaktıkları zamanlarda bu topraklarda insanlar susesiyle, musikiyle, sohbetle, güzel sanatlarla tedavi ediliyordu.
Cansızmankenlerle o zamanki tedavi odalar canlandırılmış. Kara sevda çekenlere ayrı,endişe (anksiyete) strese ayrı, bunayanlara. hafızasını yitirenlere ayrı tedavimetodları uygulanmış.
Halep'egelenler tarihe biraz meraklıysa Baron Oteli görmelerini tavsiye ederim.Trafiğin yoğun olduğu bir cadde üzerinde eski bir otel. Bu otel elbettekiSharoton gibi zincirlerin yanında sönük kalıyor ama zamanında burada ünlüinsanlar konaklamış. Atatürk'de Halep'te kaldığı zamanlar bu otelde kalmış.Kaldığı odada hala fotoğrafları duruyor. (201 numaralı oda) İsteyen odayıgörebiliyor. .Bu otelde meşhur ArabistanlI Lawrence da konaklamış. Hattavitrinde onun imzasını taşıyan bir faturayı bile görebiliyorsunuz. AgathaCristi, Teodor Rousvelt de bu otelin ünlü misafirlerinden.
Bukadar gezdik karnımız acıktı. Kasr Al Vali (Vali Konağı). Halep'in en ünlürestorantı. Eski bir Osmanlı valisinin konağıyken biraz tadilatla hoş bir mekanolmuş burası.
Otururoturmaz sofraya sipariş etseniz de etmeseniz de Humus geliyor. Bol nane. İridolmalık biber.
Fettuş,Halep'e özgü bir salata. Yufkayı yağda kızartıyorlar, peynir maydanoz, narekşisi ve zeytinyağıyla servis ediliyor. Bizdeki Abugannuş, Muhammara, Zahtersalatası aynen var. Bilmediğiniz Mutabbal var. Aslında o da humusun patlıcanlıolanı. Kebbeh dedikleri bizim içli* köfte.
Kebaplarkuzu etinden ve hayvanlar doğal ortamda yetiştiği için etler çok lezzetli.
İsteyenayran içiyor, isteyen Arak (Rakı), İsteyen şarap.
Dörtkişi yemek yiyoruz. Ödediğimiz hesap Türkiye'de ödeyeceğimizin beşte biri biledeğil. Ve her şey çök lezzetli. Temiz. Yemeğin üzerine kakuleli kahve on numara.
Halep'inen ünlü şeyi nedir derseniz^ Herkes size Baklava diyecektir.*
BizimAn tep baklavaları kadar güzel.
Bizdekileregöre şerbeti ve yağı daha az, fıstığı daha bol. İnsanı baymıyor. Nereyegiderseniz gidin Halep'te harikulede tatlılar yersiniz.
Kadayıfiçinde bol fıstıklı (Billuriye), kuru baklavalar,
Birbirindengüzel şekerlemeler^ Özellikle çikolatalı Raha)
Tatlıcıdükkanlarından hangisine girerseniz girin. Onlarca çeşitten gözlerinizkamaşacak. Alsanız da almasanız da mühim değil. Tatlı satan tatlı insanlarhepsinden b irer tane ikram edecekler size.
Halep'tehayat ucuz. Buradan Antakya'ya taksiyle on dolara gidebilirsiniz. TabiiAntakya'dan Halep'e bu parayla gelemezsiniz.
Görmüşgeçirmiş güleryüzlü. Halepliler tebessümün insanlar arasında ortak bir dilolduğunu kanıtlıyorlar bizlere. (Bu arada ben Halep'e altı kez gittim bir altısefer daha yaparım)
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Hamle Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Hamle Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Hamle Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Hamle Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.