Kurşunlu Cami'ye ne oldu? Kapandı mı?
16 Eylül 2021
günkü yazım.
Bu kadar uzun
zamanda tamir oluyorsa bunun bir sebebi olmalı, cemaat dağıldı. Müftülerimizin
yüzünü göremiyoruz. Bu inşaat neden gecikti diye soracak adam aradık. Birileri
dedi ki bu yerde iki tane müftülük makamı var. Bu memlekette vali ve
kaymakam da var. Büyükşehir belediye başkanını saymıyorum. Çünkü iyi biliyorum.
Kendisi Rotary Kulübü asil üyesidir. Menteşe Belediye Başkanı tertemiz köylü
çocuğudur. Kurşunlu Cami meydanında yapılan yenileme için, meydanin etrafına
çekilen perdede onun resmi asıldı. Ustasından gördüğü gibi, nerde bir yol
çalışması varsa reisin resmi evvela oraya asılır.
Ben Bahattin
Bey'i eleştirmiyorum. Teknik adamdır. Perşembe pazarı çatısı fevkaladedir.
Oradaki esnafta değişti. Temizlik taze ve ucuz sebze rekabeti içindeler. Gönül
diyor ki keşke bu esnaf için soğutucu imkanı da olsa diyorum.
Kurşunlu
camideki belediye hizmetinde, cami ile meydan sınırında bir ayak merdiven 4
ayak olmuş. Caminin tamiri konusu sözü nerelere götürdü görüyorsunuz.
Özetlenirse şunu anlatmak istiyorum. Vakıflar kurumu fes edilmeli, vakıf adı
ile özel bir devlet görüntüsü veriyor. Aynen Türk Hava Kurumu gibidir. Ne
yaptığını bilmiyor. Kurşunlu camii tamir edilecek ise bunu bizim vilayetimizde
zengin olan köy çocukları var. İlimizde zengin olan Denizli ve Karadeniz
çocukları var. Bunlar yaparlardı. Ne lüzumu var kimliğini kaybeden kuruluşlara.
bu gibi hayır işlerini yapan örnek olan isimler var.
Bunlardan Hayri
Baş Pazar camisini tamir ettirdi. Sarraf Halil İbrahim, Kurşunlu Camiini tamir
ettirdi. Sevgili dost Çerkezoğlu da hep vardır. Şu anda Kurşunlu Camiinin
tamirini Sarraf Mehmet üstlenebilirdi. Başka da çok samimi olan dostlarımız;
belediyeden cami yapılacak arsa talep ettiler. Hala bekleyen sayın Mehmet
Dereli'den utanır oldum. Söz açılmışken eski müftü beyi ziyaret ettik.
Organizeyi ben yaptım. Şöyle düşünmüştüm. Sayın müftümüz iadeyi ziyaret ederse
(ki hep böyle olmuştur) ses getiren isimler, hem de kurşunlu camii cemaatinden
olsun.
Bu üç kişi
kimlerdi;
1- Muğla
siyasetinde 12 sene iktidar partisinin merkez ilçe başkanı ve İl genel meclisi
üyeliği yapan, ülkede ilk defa sola karşı bir gazeteyi yaşatan Hacı Hüseyin
Nizamoğlu.
2- Muğla da
terzilikten, devamla büyük mağazalar açan, çocuklarını adam gibi yetiştiren
merhum Mehmet Yalı'nın oğlu, Kurşunlu Camii müdavimi ve büyük kariyer sahibi
Erdal Yalın.
3- Tahsin
Boyacı (Helvacı Tahsin) ana tarafı Topallar'dan, baba tarafı dürüstlüğü ile ün
yapmış bir aile olan Boyacı namlı ailedir. Tahsin usta Muğla'da ve yörede,
Denizli hariç ün yapmış helvacıdır. Kurşunlu Camiinin müdavimidir. Yani bizler
bundan önceki Abdurrahman hocanın devamını bekliyorduk.
Bu görüşle,
kendisinden Kurşunlu Camii inşaat hakkında bilgi isteyecektik yanılmışız. Bu
yüzden Menteşe Müftüsünü ziyaret etmeye gerekli görmedik.
Bu yazım ses
getirirse, daha çok söyleyeceklerim olacak. Sözde %99 Müslümanız. Bu
durumda elbette cemaat dağılır.
Muğla İl
Müftüsü Yenilendi, Hoş Geldiniz Yaşar Çapcı Beyefendi
16
Eylül 2021 günü Kurşunlu Camii hakkında yazdığım yazıda özellikle o günün Muğla
Müftüsü'nün bize cevap vermeyişinden üzülerek bahsetmiştim. Aynı yazımda bir
evvel ki müftümüz olan Abdurrahman Beyin halkla ilişkilerini örnek alarak
yazmıştım. Aradan epey zaman geçince benim işyerime gülen ve nur yüzlü bir
beyefendi geldi ve kendisini Muğla Müftüsü olduğunu söyleyerek elindeki kitap
paketini bana verdi. Ben düşündüm: Benim eleştirdiğim müftü bu sayın kişi
olamaz. Dolayısıyla o zaman ki müftünün başka yere tayini olduğunu ve yerine
gelenin beni ziyaret eden Sayın Yaşar Çapcı Beyefendi olduğunu öğrenince; sanki
yıllarca tanışıyoruz gibi konuştuk. Ama nasıl konuşma, ben diyorum ki Muğla'yı
masonlar sardı. Yerli halktan camiye giden pek az. Bir cenaze varsa cenazeye
gelenler camiye girmeyip avlusunda toplanıyorlar. Ezan okunurken hiç ciddiyet
göstermiyorlar. Ölenin varlık veya bir makam hüviyeti varsa çelenkler çiçek
bahçesi gibi oluyor. Eskiden maaş almayan din adamları, yanlışları hep söyleme
yetkileri vardı. Bu günkü din adamları devlet memuru olunca mı böyle oldu? Gibi
suallerime anında tatmin edici cevaplar veriyordu. Konuşmalar bizi gerilere
götürdü. 1965 ile 1973 tarihi arasında Muğla Büyükşehir değilken, belediye
reisi Haluk Özsoy iken, Haldun Menteşeoğlu imar bakanı iken, Hüseyin Nizamoğlu
il genel meclisi üyesi iken, bugünkü müftülük kompleksi inşa edildi. Arsayı
belediye metrekaresini bir kuruştan Diyanet'e sattı. Binalar ve camii
yapılırken Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaç Muğla'ya gelmişti. Temel
atılışında Vali, Jandarma komutanı, emniyet müdürü, belediye başkanı ve
milletvekilleri ile bakanlar orada idi. O tarihteki havayı şimdi de yaşıyor
muyuz diyorum.
Sayın
Müftümüze, bizlerin ziyarete gitmesi ve hoş geldiniz dememiz gerekirken
kendileri bize geldi.
Hoş
geldiniz hayırlar getirdiniz. Allah yardımcınız olacak inşallah.