Cumhuriyet
Halk Partisi Kadın Kolları, kadın ve çocuk haklarıyla ilgili basın ilgili basın
açıklaması yaptı. Açıklamada 2020 yılında en az 297 kadın katledildi, 161 kadın da şüpheli şekilde öldüğünün vurgusu yapıldı.
Muğla İl Kadın kolları Başkanı Aysun Korkut açıklamasında
şunları söyledi:
"Ocak ayında; 27 kadın cinayeti ve 7 şüpheli kadın
ölümü gerçekleşti. Yıldız Teknik Üniversitesi profesörü Bedri Gender, Elazığ
depremin gerekçesinin çocuk yaşta evlendirmenin yasaklanması olduğunu açıkladı.
İlgili kişi hakkında üniversite tarafından inceleme başlatıldı. "Deve sidiği
şifalıdır" şeklinde garip açıklamalar yapan Yalova Üniversitesi'nde öğretim
görevlisi olan Doç. Dr. Ebubekir Sifil, bu defa da erkeğin birden fazla eşinin
olabileceğini söyledi, bunun meşru olduğunu iddia etti. Sanayi ve Teknoloji
Bakanlığı, üniversiteler ve ilçe milli eğitim müdürlükleri tarafından
desteklenen bir bilim projesinin afişinde "erkek öğrencilere yöneliktir" yazdı
ve kız öğrencileri yok saydı.
-Düzce
Kaynaşlı Belediye Başkanı Birol Şahin, Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı
hakkında kadın düşmanı açıklamalar listesine bir yenisini ekledi ve kadın
sporcuların kendini teşhir ettiğini iddia etti ve "Dünya şampiyonu olsan ne
yazar. Dinimize göre kadınlar kendi aralarında spor yapabilirler, erkekler
huzurunda açık saçık olarak değil" dedi.
-Dünyanın
dört bir yanında gerçekleştirilen Las Tesis eyleminde kadınlara karşı şiddet
uygulanan"tek" ülkenin Cumhurbaşkanı, başka ülkelerdeki polisler hakkında
"coplarla bayanları dövüyorlar, bunları ekranlardan izledik. Türk polisi yapsa
dünyayı ayağa kaldırırlar" dedi. Şubat ayında 22 kadın cinayeti ve 12 şüpheli
kadın ölümü gerçekleşti. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın sözde kadına şiddetle
mücadele kapsamında kurduğu aile ve dini rehberlik bürolarına başvuran
kadınlara, akla ziyan tavsiyelerde bulunduğu ortaya çıktı. Basındaki habere
göre; görevli kişi, şiddet nedeniyle boşanmak isteyen bir kadına "Dayanılmaz
hale geldiyse, büyüklerinizle istişare edin. Biz diyoruz ki aile büyükleriyle
sıkıntıyı aşmaya çalışın" diyor. Şiddete maruz kalındığında ise polisi aramak
yerine "Uygun dille sebebini sorun. Çok büyük bir sorun değil bu, konuşarak
çözebilirsiniz." önerisinde bulunuyor. "Şiddet gördüğümde ne yapmam
gerekir?" diye soran kadına ise "Vurursa tepki vermeyin, oradan uzaklaşın.
Odanıza çekilin. 'Nasıl istiyorsan öyle yapayım' diye olayı örtmeye çalışın,
ama uygun zamanda açın. Suçlayıcı dille konuşmayın. Konuşmanın sonunda 'Peki,
polisi aramak gerekir mi?' diye sorulduğunda ise telefondaki kişi "Yok, bu tür
şeyleri çözersiniz inşallah. Allah'a emanet olun" diyor. Adalet Bakanlığı'nın
ikinci yargı paketi çalışmasına göre, aile uyuşmazlıklarında zorunlu
arabuluculuk getirilmesi hedefleniyor. Boşanmalarda şiddet varsa arabuluculuk
olmaması gerektiği halde, ''mahkemelerin iş yükünün hafifletilmesi'' gerekçe
olarak sunuluyor. TÜİK'in bu ay açıkladığı rapora göre; son 1 sene içinde
evlilik oranı azalırken, boşanma oranları arttı. Geçen sene öldürülen 474
kadından 114'ü boşanmak veya ayrılmak gibi kendi hayatlarına dair karar almak
isterken öldürüldü. Mart ayında 29
kadın cinayeti ve 9 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Covid-19 salgını ile
birlikte karantina önlemleri ile başlayan eve kapanma uygulamaları, birçok
sorunu beraberinde getirdi. Kadınların iş yükü daha da arttı. Televizyonda yayınlanan bir programda konuşan İlahiyatçı Ali Rıza
Demircan, korona virüsün nedeninin "evlilik dışı ilişki ve eşcinsellik"
olduğunu iddia etti. Korona virüs salgını nedeniyle başlayan uzaktan eğitim
programında çocuklara Adnan Menderes'in idam sahnesi detaylı şekilde izletildi,
yayınlanan görüntüler kamuoyu tarafından büyük tepki çekti. Tepkilerin ardından
açıklama yapan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ise, görüntülerin 'denetleme
ihtiyacı duymadığı' bir ekip tarafından hazırlandığını ifade etti. TRT EBA TV
yayınlarındaki kadın öğretmenler, kıyafetleri bahane edilerek, kadın düşmanı
tartışmalarının hedefi haline geldi. Yine EBA TV'de öğrencilere cinsiyetçi bir
eğitim verildi. Videoya göre "masayı hazırlama" ve "ütü
yapma" gibi ev işleri, erkek seslendirmesiyle komut olarak veriliyor ve
kadın oyuncu tarafından bu işler yerine getiriliyor. Düşünce kuruluşu Freedom
House'un hazırladığı "Dünyada Özgürlükler 2020" raporuna göre; Türkiye son 10
yılda dünya genelinde özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke oldu. Nisan ayında 20 kadın cinayeti ve 20
şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı
İstanbul İl Müdür Yardımcısı Nail Noğay, "Çocuklarım aç, nasıl evde
kalayım" diyen kadına düşmanca bir tutum sergileyerek "Geber"
cevabını verdi. Kamuoyunun tepkisi sonrasında görevden alındı. Diyanet İşleri
Başkanı Ali Erbaş, camide yaptığı bir konuşmasında homofobik ve cinsiyetçi
ifadeler kullandı. Erbaş tarafından yayımlanan "Ramazan Günlükleri" isimli
kitapta da üniversite gençleri özel hayatlarıyla ilgili konularda hedef
gösterildi. Diyanet'in açıklamasının ardından Almanya'da yaşayan Metin Çakır
isminde bir tıp doktoru, eşcinselliği hastalık olarak nitelendirdi. Tepkilerin
ardından hastane, doktoru görevden aldığını belirtti. Mayıs ayında; 21 kadın cinayeti ve 18 şüpheli kadın ölümü
gerçekleşti. Gazi Üniversitesi Dekanı Orhan Acar, çevrimiçi eğitim sırasında
kamera ve mikrofonunun kapalı olduğunu zannedip "çaktırma kızların resimlerini
de görüyoruz" dedi. Gazi Üniversitesi, dekan hakkında soruşturma başlatınca,
Orhan Acar görevinden istifa etti.
AKP'li
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hamdullah Arvas, Muğla'da
katledilen Zeynep Şenpınar'ın ardından kadın düşmanı bir açıklamada bulundu.
Kadın cinayetlerini meşrulaştırmaya çalışarak "Hikaye aynı, özgürlük
düşkünü bir kadın ve gayrimeşru yaşantısı içinde geçen bir ölüm hikayesi"
dedi. Aynı akşam binlerce kadın sosyal medyada ona gereken cevap verdi. Diyanet
İşleri Başkanlığı çevrimiçi olarak yayımladığı "Aile Hayatımız"
isimli bir dokümanda, kadınlarla erkeklerin birlikte dans etmemelerini, el ele
halay çekmemelerini, horona durmamalarını öğütledi ve bunların İslam'a aykırı
olduğunu iddia etti. Haziran ayında;
27
kadın cinayeti ve 23 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Bir kadın, evli olduğu
erkeğin şiddetinden kaçarak başvurduğu karakolun yönlendirdiği sığınma evine
yerleşti. Aynı karakolda görevli olan ve evli olduğu erkeğin arkadaşı olan
polis memuru, şiddet uygulayıcısı erkeğe sığınma evinin adresini verdi. Temmuz ayında; 36 kadın cinayeti ve 11
şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi
aleyhine birçok açıklama yapıldı. AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş,
"Nasıl usulünü yerine getirerek imzalanmışsa, usulünü yerine getirerek
sözleşmeden çıkılır" dedi. AKP Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı, "Kadın
erkek eşitliği koca bir tantanadır. İstanbul Sözleşmesi, başka toplumsal
sıkıntıların kapısını araladı" dedi.
Eski AKP milletvekili Yasin Aktay, ''Bu sözleşmenin etkinliği arttıkça,
kadına yönelik şiddette de bir artış olduğunu görebiliyoruz" dedi. Ağustos ayında; 27 kadın cinayeti
işlendi ve 23 kadın şüpheli şekilde öldü. Spiker Melih Şendil, "Futbol o
kadar ataerkil bir oyun ki, mesela kadınlara voleybol oynamak çok yakışıyor ama
şahsen benim düşüncem kadınlar futbolda olmamalı. Basketbol da bence erkek
oyunu" ifadelerini kullandı. Tepkiler sonrası özür diledi. Aile, Çalışma
ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın Aile Eğitim Programı için hazırladığı
"Aile ve Evlilik Hayatı" belgesinde, "Günümüzde çiftler aşk duygusunu
çabucak tüketmekte ve aşkın bitmesini boşanma sebebi olarak
görmektedirler" ifadeleri kullanıldı. Eylül ayında; 16 kadın cinayeti ve 20 şüpheli kadın ölümü
gerçekleşti. Sakarya'nın Akyazı İlçesi'nde bulunan dergâhta çocuk istismarı
olayı ortaya çıktı. Tutuklanan Uşaki tarikatı lideri Fatih Nurullah'ın, her
şeyi itiraf ettiği ses kaydı bulundu. Nurallah, olayın büyütülmemesi için çocuğun babasına 70 bin lira vermeyi teklif
etti. Baba şikâyetten vazgeçmeyince, müritler tarafından sert bir
şekilde darp edildi.
Ekim ayında; 21 kadın cinayeti ve 8 şüpheli kadın
ölümü gerçekleşti. GATA'nın Başhekim Yardımcısı Ali Edizer, Medeni Kanun'u
hedef alarak erkeklere "ikinci eş almayı" önerdi. Gelen tepkiler üzerine,
Edizer görevinden alındı. Resmi Gazete'de yayımlanan 2021 Cumhurbaşkanlığı
Yıllık Programı'nda sadece kadınlara yönelik açılması planlanan bir "kadın
üniversitesi" projesi yer aldı. Kasım
ayında; 29 kadın cinayeti ve 10 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Bütçe
tartışmaları gündemi kaplarken bütçenin genelinin halka ait olmadığı, kadın ve
çocuklar açısından ise hiçbir önlem alınmadığı görüldü. Bütçe görüşmelerinde
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın katipliğini, adı
NadiraKadirova'nın şüpheli ölümüyle anılan Şirin Ünal yaptı. Kadın dernekleri
buna büyük tepki gösterdi. SMA hastası çocukların aileleri, Sağlık Bakanlığı
yetkilileriyle görüşmek için Ankara'ya geldiler. Aileler bakanlığa dahi
yaklaştırılmadı. Güvenlik güçleri; "Demagoji yapmayın. Burada konuşmakla bir
şey olmaz" dedi. Türkiye İzmir depremini konuşurken, AKP Genel Başkanı Erdoğan
'3 çocuk temennisinde' bulundu; "Her fırsatta söylediğim 3 çocuk temennisi
hayati öneme sahiptir" dedi. Aralık
ayında; 15 kadın cinayeti ve 1 şüpheli kadın ölümü gerçekleşti. Pandemi
nedeniyle zorunlu olarak kısa çalışma ödeneğinden faydalanan hamile işçiler,
eğer yasada değişiklik yapılmazsa, 90 prim gününü dolduramadıkları için analık
ödeneğinden yararlanamayacaklar."
Aysun
Korkut açıklamasını şu ifadeler ile tamamladı:
"Pandemiyle mücadele edilen 2020 yılı, kadınlar açısından
çok daha zor bir yıl oldu. En az 297 kadın katledildi, 161 kadın da şüpheli
şekilde öldü. Aldıkları göstermelik cezalarla adeta sırtları sıvazlanan
katiller, can almaya devam etti. Kadınlar, en çok ateşli silahlarla, evlerinde
ve sokak ortasında öldürüldü. Ölüm, kadınlara hep en yakınlarından geldi.
Kadını her defasında eve hapseden, itaat etmeye zorlayan zihniyet, katillerini
de üretti. Kadınların ve çocukların hayatlarını tek tipleştirmeye çalışan bu
zihniyetle, ilk önce biz kadınlar hesaplaşacağız, çünkü asla ödün
vermeyeceğimiz haklarımız var! Her gün yaşam çığlığını büyüten ve örgütlü
gücüyle yeniden ayağa kalkan kadın mücadelesi var! Tercihimiz eşit, özgür,
demokratik, adil bir yaşamdan yana. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları
olarak; Türkiye'nin her bir köşesinde örgütleniyoruz. Hızla artan kadın
üyelerimizle, her geçen gün sesimizi çoğaltıyoruz. Şiddet gören,
yalnızlaştırılan kadın ve çocuklara Yaşam hak destek hattımızla ulaşıyoruz.
Onlara "Yalnız değilsin biz varız" diyoruz. Kadın dernekleriyle kenetlenerek,
örgütlü mücadelemizi büyütüyoruz. 2021 yılında, dipten gelen bir dalgayla
kadınların, ülkemizin kaderini değiştireceğine inanıyor, hepinizi en içten
dileklerimizle selamlıyoruz."